deha

Efsane || Marie Lu (Legend #1) Kitap Yorumu

11:18



Kitabın Adı: Efsane
Özgün Adı: Legend
Yazar: Marie Lu
Çeviren: Sefa Emre İlikli
Sayfa Sayısı: 320
Goodreads Puanı: 4,19 (288K+)
Benim Puanım: 3


Arka Kapak
Gerçek, Efsane’ye dönüşecek

Los Angeles, Kaliforniya Cumhuriyeti, 2130
Nüfus: 20.174.282

Bir zamanlar Amerika Birleşik Devletleri’nin batı kıyısı olarak bilinen yerde şimdi Cumhuriyet adında, komşularıyla sürekli savaşan bir ülke vardır. Cumhuriyet’in seçkin sınıfından gelen on beş yaşındaki üstün yetenekli June, askerî bir dehaya sahiptir. İtaatkâr, hırslı ve kendini ülkesine adamış bu genç kız onun uğruna her şeyi yapmaya hazırdır. Fakir bir aileden gelen on beş yaşındaki Day ise ülkenin en çok aranan suçlusu ve bir devlet düşmanıdır. Kendisi gibi asker olan ağabeyi Metias öldürülünce June, Day’in peşine düşer. İnandıkları şeyler uğruna savaşan bu iki gencin kesişen yolları, onları Cumhuriyet’in karanlık sırlarına götürecektir.

BENİM YORUMUM

Efsane, birçok kişiden hakkında oldukça olumlu yorumlar duyduğum bir seriydi. Özellikle yakın bir arkadaşım çok severek okuduğu için ben de merak ediyordum. O kadar kişi övünce "Ne var bu kitapta bu kadar?" demekten alamıyor insan kendini.

Sonuç olarak aldım okudum ve size söyleyeceğim ilk şey şu olacak: Eğer seriyi henüz okumadıysanız ve okuyacaksanız, aklınızda bulunsun; Komutan Jameson kadın. Komutanın erkek değil de kadın olduğunu ikinci kitapta anlayıp bir süre buna adapte olmaya çalışan birinden bir tavsiye olsun size.

Ama bu da bu da bir şey sayılır sonuçta, değil mi? Çünkü arkadaşım üçüncü kitapta anlamış.


Kitap boyunca en ve muhtemelen tek sevdiğim karakter, June'un ağabeyi Metias oldu. Adam resmen kendisinden bahsedildiği ilk satırda beni kendine çekti. Bilemiyorum, aşırı derecede sevdim ve bağladım.
Kitap çok akıcıydı. Sırasıyla iki ana karakterin anlatımından okuyoruz. Bu da benim kitaplarda en sevdiğim şeylerden birisi çünkü tek taraflı okuyunca "Acaba diğeri ne düşünüyor?" demekten kendimi alamıyorum.

June bir dahi. Yani öyle olduğu söyleniyor ama benim gözümde June, YGS'de Türkiye derecesi yapan ama attığı Tweet'leri okuduğumuzda "Bu salak mı derece yapmış?" dediğimiz tiplerden. Kızda "Ben sınavı tam puanla geçtim, çok zekiyim." ayarında bir kibir var. En azından ben böyle sezdim ve açıkçası her şeyi bu bakış açısıyla görüyor olması beni rahatsız etti.

Kitabın başı ve sonundaki June arasında fark var. Zaten öyle olacağı çok belliydi çünkü ilk okuduğumda etrafına at gözlüğünden baktığını fark etmiştim. Ve bu duruşu fazla inatçıydı, yani kırılması gereken bir tutumdu ve sanırım yazar, kızdaki değişimi fark edebilelim diye bunu gözümüze özellikle sokmuş.
Fark ediliyor.
Çünkü yazar düşünce geçişlerini o kadar net vermiş ki, bir an duruyorlar ve aydınlanma anı yaşıyorlar resmen. Bütün kitap böyleydi. Olay örgüsü, sahne akışı çok hızlı. Tam emin değilim ama sanırım yazarın ilk kitabı, yazımının acemiliğini buna veriyorum. Genel olarak baktığımda çok feci şeyler çıkabilecek ama biraz harcanmış bir kurgu gibi geldi bana.
Onun dışında diğer karakterden, Day'den, bahsetmem gerekirse, kitabın en başlarında onu oldukça sevdiğimi söyleyebilirim. Sonradan soğumadım ama beni cezbedecek, onu gözümde ayrıcalıklı kılacak bir özelliğinin olmadığını fark ettim. Sadece sempatik bir çocuk.
Ayrıca herkese "kuzen" diye hitap etmesine bayıldım. Bunu söylesem olmaz. Âşık olunası biri değil bence ama sivri zekâsının getirdiği bir çekiciliği var.

Bu kitabı kesinlikle okuyun diye bir şey diyemem. Ama sakın okumayın da diyemem. Bana kalırsa ortalama bir kitaptı, dili çok basitti, çevirmen ve editör kaynaklı çok hata vardı. Okumakta zorlandığınız bir dönemde okumanızı önerebileceğim, hızlı okunan keyifli bir kitap.

Kitabı satın almak için:

Benzeri Yazılar

0 yorum